Mutfak enflasyonu ayrı, TÜİK’in enflasyonu ayrı!

Mutfak enflasyonu ayrı, TÜİK’in enflasyonu ayrı!

Mutfak enflasyonu ayrı, TÜİK’in enflasyonu ayrı!

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinden elde edilen “kazanımların” memur ve memur emeklilerinin insanca yaşamasını sağlayacak seviyede olmadığını belirterek, ülkemizde enflasyon gerçeğiyle yaşamaya çalışan dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının ve bunların emeklilerinin yaşam mücadelesinin yetkililer tarafından anlaşılmadığı sonucu çıkıyor, dedi. 

Enflasyonun ülkemizde memur ve memur emeklilerini bitirdiğini, diğer yandan ise bir kesimi daha da zengin yaptığına işaret eden Taşkın, Kamu İşveren tarafının, vatandaşın yaşadığı enflasyonu değil, T.C. Merkez Bankası tarafından tahmin edilen yıl sonu enflasyonunu baz aldığını ancak bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyen ve memuru ve emekliyi adeta sefalete sürükleyen bir uygulama olduğuna dikkat çekerek, gerçek enflasyonun çarşıda, pazarda, markette hissedilen enflasyon olduğunun altını çizdi. 

Necip Taşkın, açıklamasına şöyle devam etti:

“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Ağustos ayı enflasyon oranını %2.04, yıllık enflasyonu ise %32.95 olarak açıkladı. ENAG verilerine göre ise Ağustos’ta enflasyon %3,23 olurken, yıllık enflasyon %65,49 olarak gerçekleşti.Ağustos ayına ilişkin enflasyon oranlarını açıklamasıyla Eylül ayında konut ve iş yerleri kiralarında uygulanacak tavan zam oranı da %39,62 oldu. TÜİK tarafından açıklanan aylık ve yıllık enflasyon sadece ekonomi gündemini belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda yatırımcıları ve vatandaşların maaş ve kira artışlarını, mutfakta tencerenin kaynayıp kaynamayacağına kadar doğrudan etkiliyor. 

Açıklanan enflasyona baktığımız zaman önceki dönemlerde olduğu gibi bizi yine şaşırtmayan bir TÜİK gerçeğiyle karşı karşıyayız! Görüldüğü gibi dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerinin çarşıda pazarda ve marketlerde hissettiği ile TÜİK’in açıkladığı enflasyon arasında ciddi fark var. Mutfaktaki enflasyon ayrı, TÜİK’in enflasyonu ayrı! Buradan şunu anlayabiliriz; TÜİK, enflasyonu %32.95 açıklıyorsa vatandaşın hissettiği enflasyon %66 demektir. Bu çerçevede memur ve memur emeklilerine yapılacak maaş zammının hakkaniyetli olmasını istiyorduk. Maalesef 2026-2027 maaş zammı enflasyonun çok altında kaldı!

Kamuda israfın önlenmesi şart.

Enflasyonla mücadele bahane edilerek memur ve memur emeklilerine 2026-2027 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyen 8. Dönem Toplu Sözleşmesi kapsamında Hakem Kurulu tarafından; 2026 yılı için ilk altı ay %11, ikinci altı ay %7, 2027 yılı için ilk altı ay %5, ikinci altı ay %4 zam oranı kararı alındı. Ağustos ayı itibariyle açılık sınırı 26 bin TL, yoksulluk sınırı 98 bin TL’yi geçmişken, dar ve sabit gelirli çalışanların ve emeklilerinin yapılan maaş zammıyla insanca yaşayabilmeleri mümkün değil. Bu zam, memur ve memur emeklilerinin yoksullaştırılması ve sefalete sürüklenmesi anlamına geliyor. Büyük bir haksızlık yapıldı. Bizim bildiğimiz devlet, babadır. Çalışanlarına eşit ve adil olmalıdır. 

Önceki Haber BDDK'dan Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerine Yeni Düzenlemeler
Benzer Haberler
Rastgele Oku