HAYATIN NEREYE GİTSİN İSTİYORSUN? O HALDE ORAYA BAK.
İlk olarak herkese keyifli haftalar diliyorum. Bu haftaki konumu seçme sürecimden biraz bahsetmek istiyorum. Fazlaca depresif olduğum bir anda karşıma bir video çıktı. Video arabası komple yanmış bir kadınla ilgiliydi. Başta “biraz daha can sıkıcı olay görmek istemiyorum “ diye söylendim. Ve videoyu geçmeye niyetlendim. Fakat o an kadın elindeki buz dolu termosu sallayınca olayın farklı bir boyutu olduğunu anladım. Ve izlemeye devam ettim.
Kadın yanmış arabasındaki termosun içindeki buzların erimediğine seviniyor ve en azından hala buzlarım var diyordu. O an gerçekten takdir ettim ve ne kuvvetli bir bünyesi varmış diye düşündüm. Sonra video devam etti. Termos markasının sahibi kadına ulaşmış ve reklamımızı daha iyi kimse yapamazdı demiş. En önemlisi bu bakış açısından ve markanın kalitesine katkısından kadına yeni bir araba hediye etmişlerdi. Ne müthiş bir son değil mi? Oysa kadın sadece 6 sayısına tersten bakıp 9’u görmüştü. Ve yeni bir araba sahibi olmuştu. Hem de yaşadığı felaketten sonra. Belki de o yaşadığı kazayı felaket olarak bile değerlendirmedi. Güzel baktı güzel şeyler kazandı. Bu ve bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz ama ben ana mantığı kavramanızı istiyorum. Dilinizden ne çıkarsa kalbiniz ona inanacak, kalp ne pompalarda beyin onu yaşatmaya çalışacak. Bu şey gibi motorun üstündeyken nereye bakarsanız motor oraya gider.
Hayat da öyle. Herkes kendi motorunu sürüyor. Herkesin hava koşulları farklı olsa da, giydiği kıyafetler, motora biniş saatleri farklı olsa da ortak olan tek bir şey var; o da herkes gideceği yöne kendi karar veriyor. Rotasını kendi belirliyor. Bir yokuşa da gidebilir. Bir çiçek bahçesine de.. şimdi soruyorum size siz motorunuzu nereye sürüyorsunuz? Bir çiçek bahçesine mi? Yoksa bir yokuşa mı? Umarım en doğru rotaya sürüyorsunuzdur ve ömrünüz boyunca çiçekli bahçeler eşlik eder size. Haftaya görüşmek üzere. Kasklarınızı takmayı unutmayın.