4. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu Pepsıco Türkiye Ve Sürdürülebilirlik Akademisi Ev Sahipliğinde İstanbul’da Gerçekleştirildi

4. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu Pepsıco Türkiye Ve Sürdürülebilirlik Akademisi Ev Sahipliğinde İstanbul’da Gerçekleştirildi

4. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu Pepsıco Türkiye Ve Sürdürülebilirlik Akademisi Ev Sahipliğinde İstanbul’da Gerçekleştirildi

PepsiCo Türkiye ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen 4. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu, bu yıl “Gıda Sistemlerini Dönüştürmek” temasıyla gerçekleştirildi. Şef Refika Birgül’ün de katılımıyla gerçekleşen sempozyumda; Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Deloitte, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü gibi öncü kurumlardan konuşmacılar dinlendi. Alanında uzman isimlerin ele aldığı konular, sürdürülebilir ve güvenli gıda sistemlerinin dönüşümüne değerli katkılar sundu.

 

Dünyada ve Türkiye’de yiyecek ve içecek sektörünün öncü şirketlerinden biri olarak PepsiCo, üretim, satış ve pazarlamanın ötesinde; çevresel ve toplumsal pozitif etki yaratmayı amaçlayan faaliyetlerine devam ediyor. Sürdürülebilirlik vizyonunu temsil eden pep+ stratejisi kapsamında, çok paydaşlı iş birliklerini bir araya getiren PepsiCo, Sürdürülebilirlik Akademisi ile düzenlediği etkinlikte gıda sistemlerinin dönüşümünü farklı perspektiflerle masaya yatırdı

Bu anlayışın bir yansıması olarak PepsiCo Türkiye ve Sürdürülebilirlik Akademisi’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen 4. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu, bu yıl “Gıda Sistemlerini Dönüştürmek” temasıyla İstanbul’da gerçekleştirildi. Açılış konuşmalarını PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ergün Günay ve Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa’nın yaptığı etkinliğin sunuculuğunu ise gazeteci, yazar Ilgaz Gürsoy üstlendi. Sempozyumda düzenlenen panellerde, Tarım ve Orman Bakanlığı, Sürdürülebilirlik Akademisi ve Dünya Bankası gibi kurumlar, alanında öncü şirket ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sektör liderleri ve akademisyenler, sürdürülebilir gıda sistemlerinin geleceğine yön verecek stratejileri tartıştı.

PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ergün Günay: “Pep+ vizyonumuz doğrultusunda üretimden tüketiciye uzanan değer zincirin bütününde sorumluluk alarak sürdürülebilir bir gıda sisteminin oluşturulmasına katkı sağlamak için çalışıyoruz.”

Konuşmasında gıda güvenliğinin sürdürülebilir kalkınma açısından temel meselelerden biri olduğunu ve bunun ancak sürdürülebilir ve dirençli bir gıda sistemi oluşturulmasıyla çözülebileceğini söyleyen PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ergün Günay, “Bugün gıda söz konusu olduğunda yalnızca üretim değil; erişim, dağıtım ve dayanıklılık alanlarında da ciddi bir sınavla karşı karşıyayız. İklim krizinin etkisiyle bu tablo daha da zorlaşıyor ve biz, bu sorunu önemsiyor; çözümler üzerinde paydaşlarımızla işbirliği içerisinde çalışıyoruz. pep+ vizyonumuz doğrultusunda, üretimden tüketime uzanan değer zincirinin her aşamasında sürdürülebilirliği odağımıza alıyoruz. Pozitif Tarım stratejimizle sözleşmeli çiftçilikten ileri teknolojiye, çiftçi eğitiminden yenileyici tarıma kadar pek çok alanda çalışıyoruz. Bugün Türkiye’de 20 şehirde, toplam 100.000 dekarlık alanda yılda ortalama 250 çiftçiyle sözleşmeli üretim yapıyoruz. Yenileyici tarım uygulamalarımız, sadece ekim alanlarını dönüştürmekle kalmıyor; aynı zamanda su verimliliğini artırıyor, toprak sağlığını iyileştiriyor ve çiftçiyi iklim risklerine karşı daha dirençli hale getiriyor. Bu anlayışla 2023’ten bu yana Doğa Koruma Merkezi işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz Bir Damla Bir Dünya projemizle 735 milyon su litre tasarruf ettik. Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu gibi platformların, sürdürülebilirlik odaklı yenilikçi uygulamalara alan açan birer inovasyon merkezi ve fikir gelişim alanı olduğuna inanıyorum. Bu etkinliğimizin, tarımın dönüşümüne katkı sunan tüm paydaşlara ilham vermesini ve daha kapsayıcı, dirençli bir gıda sistemi için yeni fikirlerin filizlenmesine vesile olmasını diliyorum,” dedi.

Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa: “Gıda sistemlerimizi dönüştürmek en önemli önceliğimiz. Eğer bunu yapmazsak diğer alanlarda attığımız tüm sürdürülebilirlik adımları eksik kalır. Çünkü olmayan bir yaşamın sürdürülebilirliğini konuşamayız.”

Konuşmasında PepsiCo Türkiye ile bu değerli iş birliğine devam etmekten memnuniyet duyduklarını ifade eden Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa, “Bugün iklim krizinin derinleşmesi, su kaynaklarının azalması ve artan gıda fiyatları, tarımın geleceğini her zamankinden daha fazla gündeme taşıyor. Sera gazı emisyonlarının ve doğal kaynak kayıplarının önemli bir bölümü hâlâ geleneksel tarım uygulamalarından kaynaklanıyor. Buna karşın, teknoloji ve bilimin rehberliğinde geliştirilen yeni uygulamalar, daha az kaynakla daha verimli, daha adil ve doğaya dost üretim modellerinin mümkün olduğunu gösteriyor. Dünyada hâlâ açlıkla mücadele ederken, gıdanın üçte biri tarladan sofraya ulaşmadan israf oluyor. Bu tabloyu değiştirmek için gıda sistemlerimizi dönüştürmemiz, üreticiyle tüketici arasındaki bağı yeniden tanımlamamız gerekiyor. Artık mesele sadece beslenme değil; hem gezegenin hem de insanların sağlıklı kalabilmesi için tarımı yeniden düşünmek zorundayız. Tarımda döngüsel ekonomi, yenilenebilir enerji kullanımı, dijitalleşme ve akıllı tarım teknolojileri gibi alanlarda atılan her adım, sürdürülebilir bir geleceğe yatırım anlamına geliyor. Eğer gıda sistemlerimizi dönüştürmezsek, diğer alanlarda attığımız tüm sürdürülebilirlik adımları eksik kalır. Çünkü olmayan bir yaşamın sürdürülebilirliğini konuşamayız. Bu nedenle bugün, Tarımda Pozitif Gelecek Sempozyumu çatısı altında bir araya gelerek hem mevcut sorunları hem de umut vadeden çözümleri konuşmak; bilimi, özel sektörü, kamu kurumlarını ve toplumu aynı hedefte buluşturmak büyük önem taşıyor. Bugün burada paylaşılacak iyi uygulamalar ve iş birliği çağrıları, tarımın dönüşümünü hızlandıracak en güçlü adımlar olacaktır.”

Sempozyumun, gazeteci Ilgaz Gürsoy moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Birlikte Büyümek: Sürdürülebilir Gelecek İçin Çiftçiye Yatırım” başlıklı oturumuna, Dünya Bankası Tarım Ekonomisti Bora Sürmeli, Kredi Kayıt Bürosu’ndan Ömer Faruk Demirhan ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nden Özcan Türkoğlu konuşmacı olarak katıldı. Panelde, tarım sektörünün dönüşümüne yön verecek fırsatlar, riskler ve öncelikler çok boyutlu biçimde ele alındı. Konuşmacılar, Türkiye’deki çiftçi profilinin değişen yapısına, üretim biçimlerindeki dönüşüme ve dijitalleşmenin sektörde yarattığı yeni dinamiklere dikkat çekti.

Moderatörlüğünü Gazete Oksijen yazarı Elif Ergu’nun üstlendiği “Gıda Sistemlerinde Dönüşüm: Dayanıklı Tedarik Zincirleri İçin Teknoloji ve İnovasyon” paneline ise Lojistik Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet TanyaşSAP Türkiye’den Tuna Atmaca ve Agrovisio’dan Emre Tunalı konuşmacı olarak katıldı. Panelde, tarımsal üretimden tedarik zincirine uzanan süreçte verimlilik, dayanıklılık ve sürdürülebilirlik konuları ele alındı. Katılımcılar, Türkiye’de tarımsal üretim zincirinin kırılgan noktalarına dikkat çekerek kayıpların azaltılması, üretim planlamasında bütüncül modellerin geliştirilmesi ve kaynakların daha verimli kullanılmasının önemini vurguladı. Teknoloji ve inovasyonun bu dönüşümde oynadığı rolün de altı çizilerek; dijital tarım uygulamalarının çiftçilerin üretim süreçlerini güçlendirdiği, verimliliği artırdığı ve sürdürülebilir üretim için yeni fırsatlar sunduğu ifade edildi.

Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç moderatörlüğünde gerçekleşen “Her Damlanın Değeri: Sürdürülebilir Büyüme İçin Suya Yatırım” panelinde Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nden Asiye Düşünceli, İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Erdem Görgün ve Wilo Genel Müdürü Duygu Erdem konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, iklim değişikliğinin etkileriyle giderek artan su riskini tüm yönleriyle ele alındı. Panelde konuşan uzmanlar, Türkiye’nin su stresi yaşayan ülkeler arasında yer aldığını, suyun artık ekonomik, çevresel ve toplumsal kalkınmanın merkezinde değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Sanayi, tarım ve yerel yönetimlerin suyu verimli kullanma sorumluluğuna dikkat çekilen oturumda, suyun enerjiyle ilişkisine de değinilerek, dijital teknolojiler ve akıllı sistemlerin su kayıplarını azaltmada kilit rol oynadığı ifade edildi. Katılımcılar, sürdürülebilir su yönetiminin yalnızca teknik değil, kültürel bir dönüşüm gerektirdiğini; kamu, özel sektör ve toplumun ortak bir bilinçle hareket etmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Panelde ayrıca, Türkiye’nin su potansiyelindeki hızlı düşüşe ve yeraltı sularının kritik seviyelere inmesine dikkat çekilerek, “suya göre planlama” yaklaşımının tüm sektörlerde öncelikli hale getirilmesi çağrısında bulunuldu.

Deloitte’un “Gıdanın Geleceği: 2025–2030 Vizyonu” sunumunun ardından, gazeteci Hülya Güler moderatörlüğünde gerçekleştirilen “Gıda Zincirinin Son Halkası: Mutfağı, Tabağı ve İnsanı Bereketli Kılmak” oturumunda ise Şef Refika Birgül, memleketimizde ve dünyada israfın önlenmesi için 9 temel adım olduğunu belirtti. Satın almadan, saklamaya, pişirirken kullanılan ekipmandan, enerji kaynaklarına, geri ve ileri dönüşüme kadar bu adımlarda ilerleme sağlamak için tüm gerekenleri izleyicilerle paylaştı.

Önceki Haber Adana’nın ilk ve tek patika yarışı Varda Ultra Trail’in 3’üncüsü başlıyor
Sonraki Haber Büyükşehir’den; Çocuk Yaşta Evliliklerin Önlenmesine Yönelik Eğitim
Benzer Haberler
Rastgele Oku